17 Ocak 2010 Pazar

CORONA BORELİAS (KUZEY TACI) Takımyıldızının Mitolojik Öyküsü




Girit kralı Minos, kraliçe Pasipae, kızları prenses Ariadne ve Theseus ana karakterleri çevresinde gelişen bir masaldır. Minos, Sarpedon ve Rhadamanthys, Zeus ve Europe’nin oğullarıdır. Üç kardeşin büyüğü olan Minos Girit tahtına çıkmak isteyince, kardeşler arasında büyük bir kavga kopmuş. Minos tanrıların ondan yana olduklarını ileri sürmüş. Bunu kanıtlamak için deniz tanrısı Poseidon’dan bir dilek dilemiş. Poseidon’un denizden bir boğa göndermesini istemiş. Eğer tanrılar kendisinden yana iseler, dileği gerçekleşecekti ve denizden gelecek boğayı tanrılara adayacaktı. Minos’un dileği yerine gelir. Denizden köpükler gibi ak birboğa çıkıverir. Minos, krallığının işareti sayılan bu boğayı alır ve kardeşlerini ikna etmiş bir halde tahta oturur. Ama tanrılara kurban etmeye söz verdiği boğayı kurban etmeyi unutarak, ak boğayı sürülerin içine damızlık olarak gönderir. Bu duruma çok kızan Poseidon, ak boğayı Minos’un başına bela etmiş. Bir masala göre ak boğa kudurur. Kimsenin baş edemediği bir canavar halini alır. Ve sonunda Herkül tarafından öldürülür.

Başka bir hikayede, kral Minos, güneş tanrısı Helios’un kızlarından Pasiphae ileevlidir. Kraliçe Pasiphae, bu ak boğaya, doğa dışı bir aşkla tutulur ve onunla birleşir. Çılgına dönen Minos, boğayı öldürtür. Bu olaydan sonra Girit sarayının yaşamı karma karışık olur. Güneş tanrısı Helios’un tüm kızları gibi Kraliçe Pasiphea da büyücüdür. Aşık olduğu boğayı öldürttüğü için Minos’u büyüler. Yaptığı büyü ile Minos’un yatağındana krepler, yılanlar, çıyanlar çıkmaya başlar. Bu yılanlar, akrepler, çapkın Minos’un yatağına giren her kadını sokup öldürmekteymiş. Minos’un erkeklerle de aşk maceraları yaşadığı daileri sürülür.

Bir süre sonra Pasiphae, yarı boğa, yarı insan olan bir canavar doğurur. Adı Minotauros’tur (Minos Boğası anlamındadır). Minos bu korkunç yaratığı saklamak için mimar Daidalos’a Labyrinthos (labirent ) sarayını yaptırır. Canavarın belli zamanlarda beslenmesi gerekmektedir. Her defasında yedi genç erkek ve yedi genç kızdan oluşan Atina’lı genç grup, canavar Minotauros’a yiyecek olarak verilmekteymiş. Bir defasında Minotauros’a yiyecek olarak gönderilen gençlerin arasında, Poseidon'un oğlu Theseus da bulunmaktaymış. Kral Minos’un kızı Ariadne, Theseus’u görür ve ona aşık olur.


Prenses Ariadne, labirentte yolunu kaybedip Minotauros’a yem olmaması için, Theseus’a bir yumak ip verir. Karşılığında Theseus, kaçarken, Ariadne’yi de beraberinde götüreceğine söz verir. İp yardımıyla canavar Minotauros’u öldüren Theseus, diğer gençler ve Ariadne’yle birlikte bir gemi çalarak kaçar. Naksos adasında (Ege denizinde bir ada) dururlar. Theseus, burada Ariadne’yi terk eder. Terk etmesinin nedeni hakkında bir çok masal vardır. Bir masala göre, bir tanrı (Şarap tanrısı Dionysos olduğu söylenir ), Theseus’u Ariadne hakkında uyarır. Ariadne’nin bir tanrıya (o tanrı Dionysos’un kendisidir) evlenmek üzere söz verdiğini ve ölümlülerle evlenmeyeceğini söyler. Bunun üzerine Theseus Ariadne’yi bırakarak adayı sessizce terk eder. Theseus Atina’ya dönerken, zafer işareti olan beyez yelken açmayı unutur. Thaseus’un babası Atina Kralı Aigeus ( Latince Eegeus, Fransızca Egee ), oğlunun yenildiğini ve öldüğünü sanarak kendini denize atar ve ölür. O günden sonra, o denize“EGE” denmektedir.

Girit zaferi dönüşü Theseus, Yunan ülkesine (Attika) kral olur. Ve Attika ülkesinde yeni ve güzel bir düzen kurar. Bazı masallara göre Kuzey Tacı, Theseus’a deniz perisi Thetis tarafından labirentte yolunu bulabilmesi için verilmiştir. Labirentte, taçtaki mücevherlerin ışığı yardımıyla yolunu bulması kolaylaşacaktı. Labirentten çıktıktan sonra, Theseus tacı Ariadne’ye vermiştir. Bir başka masala göre Kuzey Tacı Ariadne’ye evlilik armağanı olarak Aphrodite tarafından verilmiştir. Ancak, tüm masalların ortak yanı tacın Ariadne’ye ait olmasıdır. Ariadne, Theseus tarafından terk edildiği günlerde şarap tanrısı Dionysos tarafından görülür. Dionysos ona aşık olur ve evlenme teklif eder. Ancak Ariadne, Dionysos’un bir tanrı olduğuna inanmaz. Bunun üzerine Dionysos, Ariadne’nin tacını gökyüzüne fırlatır. Taç gökyüzüne yükseldiği gibi üzerindeki mücevherler yıldızlara dönüşür. Bugün bildiğimiz Kuzey Tacı takımyıldızı oluşur. Ariadne, Dionysos’un tanrı olduğuna inanır ve onunla evlenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Designed by: NewWpThemes | Converted to Blogger by Professional Blogger Templates | Contact | About