23 Şubat 2010 Salı

http://fezamen.blogspot.com kapanıyor

1 yorum
Çıktığım deriiin uzay yolculuğu ile ilgili olarak günlük tutmak, yaşadıklarımın uçup gitmemesi ve de öğrenebildiklerimin yazılı kalması adına 23 Nisan 2009 tarihinde http://fezamen.blogspot.com/ u hayata geçirmiştim. Geçen süre zarfında içeriği dolu dolu bir blog oldu. En azından ben öyle düşünüyorum. Bu süre zarfında blogger alt yapısını kullandım. Domainimi almış idim lakin bir türlü wordpress'e geçememiş idim.

Nihayet artık kendi domainim altında, wordpress ile yazmaya devam edeceğim.

2 haftadır çok uğraştım, çok sancı çektim. Vetitabanına el ile müdahele ederek aktarılmayan yazılarımı ekledim. Çorba olan kategori ve etiketleri yine veritabanından update ederek düzelttim. Yeni temanın özelliğinden ötürü tam 143 yazının ilk resimlerini yeniden yükledim. Aktarılmayan ve manuel de aktarmayı beceremediğim bir dolu yorumlarınız oldu. Bunlar için özür diliyorum ama yeni sitede bazı yorumlar ne yazıkki mevcut değil.

Bu süreç içerisinde çok fazla yardımcım oldu. İsimlerini saysam bitmez. Lakin özellikle Taylan Tuğut (http://tuguts.com/) ve Akay Peker (http://efendikaptan.com/) 'e çok çok teşekkür etmek istiyorum. sunipeyk amcanın (http://sunipek.com/) bir blogda olması gereken 10 özelliğini  (http://www.sunipeyk.com/bir-blogda-olmasi-gereken-10-ozellik/ ) henüz ilave edemedim ama azimliyim. :)

feza maceRaları bundan böyle http://fezamen.com/ altında devam edecek. Bazı aktarımlarda eksiklerimi farkettikçe düzelteceğimden kısa bir müddet blogspotu kapatmayacağım. Sonra blogspot adresi süpernova geçirerek uzayın derinliklerinde yok olacak. :P

Dilerim yeni halini seversiniz. Bu çalışmayı yapıyor olmamın bir sebebi de yakında hayata geçecek olan çok güzel bir gökbilim kampanyası. Günlüğümü okuyanlar 2 teleskop üzerinde çalıştığımı bilirler. Bu teleskopları bi kampanya ile ilköğretim okullarına bağışlayacağım. Çok daha profesyonel bir ara yüz ile bu kampanyaya merhaba demek istedim. Görüşleriniz olur da paylaşırsanız çok daha hoş işlere beraberce yol alacağız. Yeni sitenin daha eksikleri var ama zaman içinde onlar da oturacak :)

Seni seviyorum sevgilimi blogum. Bu senin üzerinde yazdığım son yazım... Öperim :P

10 Şubat 2010 Çarşamba

Hayal kuruyorsak hedefimiz yok deyil

8 yorum
Çoğumuz hayal kuruyoruz. Ama hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için hedeflerimiz de olmalı değil mi? İşte bunlar da benim hayallerim için koyduğum hedeflerim. Sonrasında bunları bir zaman planına oturup gerçeğe dönüştürmek gerekiyor.

Sosyal Sorumluluk Dahilindeki Hedeflerim:
  1. Engelli Bireyler'e yönelik Amatör Teleskop Yapım Çalıştayı düzenleyerek onlara yepyeni bir ufuk açmak.
  2. Ev kadınlarına yönelik Amatör Teleskop Yapım Çalıştayı düzenleyerek onlara geleceğin mirasçı çocuklarına bırakabilecek bir değer ürettirebilmek.
  3. 81 İl'de, 81 Okul için, 81 Teleskop yapmak ve bağışlamak (ah bir sponsorum olsa!)
  4. Astronomi öğrencilerine staj yapmalarını sağlayabilmek için, özel kurumların Teleskopların varlığını farkına vardırmak.
  5. Amatör Gökyüzü Fotoğrafçılığı kursları açtıracak talebi oluşturabilmek.
  6. Kaldırım Astronomları bilinci için kaldırımlara, evet evet kaldırımlara teleskop dikmek :P
Kendim için birşey istiyorsam namerdim diye birşey yok. Herhalde kendim için de birşeyler istiyorum. İşte bunlar için de koyduğum hedefler;

Kişisel Hedeflerim:
  1. 16" ve 40" teleskop aynası yapmak.
  2. Gözlem evi açmak.
  3. Amatör Teleskop Yapım Atölyesi açmak.
  4. Amatör Gökbilim Sergisi / Müzesi açmak.
  5. Gökbilim turizmi yapmak.
  6. Günün Gökbilim Görüntüsü APOD'da fotoğrafımın çıkması.
  7. Süpernova gözlemlemek.
  8. Yeni bir yıldız keşfetmek.
  9. Gökbilime katkılarımdan ötürü Fahri Doktora ünvanı almak. Hahahah buna çok gülüyorum.
  10. Yörüngeye çıkmak ve Uzay yürüyüşü yapmak. Evet farkındayım hedeften öte hayal gibi oldu ama kime ne zararı var ki? :P
Daha çooook hedef olur bu AŞK ile. Şimdilik benden bu kadar.

31 Ocak 2010 Pazar

COMA BERENICES (BERENİS’İN SAÇI) Takımyıldızının Mitolojik Öyküsü

1 yorum



Berenis’in Saçı, gerçek bir insanla özdeşleşen nadir takım yıldızlarından biridir. Saçlarının güzelliğiyle gururlanan Mısır Kraliçesi Berenis, yüzyıllardır süregelen geleneklere bağlı kalarak, erkek kardeşi Ptolemy III Euergetes ile evlenir. Evliliklerinden kısa bir süre sonra Berenis’in kocası Asya’daki bir savaşa katılmak üzere ülkeden ayrılır. Bunun üzerine Berenis, tanrılara adakta bulunur. Kocası savaşta galip gelip, sağ olarak geri dönerse karşılığında saçlarını keseceğine dair söz verir.

Ptolemy, evine zaferle döner ve Berenis saçlarını keser. Kestiği saçlarını Zephyrium’da annesine ithaf edilen bir tapınağa bırakarak sözünü yerine getirir. Ancak, ertesi gün saçların bırakıldığı yerde olmadığı görülür. Ptolemy ise gökyüzünde Aslan’ın Kuyruğu’nun yanındaki birkaç yıldızı göstererek kaybolan saçların yıldızların arasına katıldığını söyler.

29 Ocak 2010 Cuma

maRs'ta teleskop bulundu!!!

1 yorum



Hayatında eli ile dahi hiç çizim yapmamış biri olarak bir 3D çizim programını öğrenmeye çalışmak için ne kadar kafayı yediğimi anlatamam, hala da yiyorum. Umarım neticelenince hoş birşeyler çıkar ortaya. En çok da bu çizimin CNC tezgahından carttt diye çıkışını seyretmek olacakmış! Rhinoceros 3D programını öğrenme aşamasında tüm cahilliğime katlanarak bana destek olan Başar Titiz Hocama buradan tekrar teşekkür ediyorum.

8" f/5 dobson kundak Saffet için bu çizim henüz tamamlanmadı, lakin az bir zamanı kaldı. Nasıl olmuş?

testeResi elinde....

0 yorum
25 dakikalık Cilalama sonucu lapımın kanalları tıkanmış idi. Neşter ile kanalları açmayı denedim başarılı olamadımdı. Bu akşam da Ahşap Testeresi ile denedim ama yine sonuç başarısız. Zira lap dümdüz bir zemin olmuş. Kanal tıkansa açacaz da, kanal yok olmuş mübarek. E yolu yeniden yapmak daha mantıklı olacak gibi gibi. Bu durumda lapı buzlukta dondurup, kırıp, kaynatıp yeniden dökmem icap edecek gibi.
Saffet vallaha çok zorluyorsun beni. E ben bir de 16" yapacağım diyorum, daha 8"in üstesinden gelemedim iyi mi?

28 Ocak 2010 Perşembe

Amatör Teleskop Yapımı'nda ne nedir?

0 yorum
Fotoğraf:Uğur İkizler

Amatör Teleskop Yapımı ile ilgili olarak Sosyal Medya'dan tanıştığım sevgili Sevil'in yorumları sonrası bir terimler sözlüğü hazırlamak gerekliliği hissettim. Aslında teleskop yapımı yazılarımı ilk başta yazarken olabildiğince açık yazmaya çalışıyor idim. Zaman geçtikçe sanki herkes örneğin MoT demek bilirmiş gibi tıkır tıkır yazmaya başladım. Lakin bu pek doğru değil. Bu sebeple Amatör Teleskop Yapımı ile ilgili olarak aklıma geldikçe, ben de yeni terimler öğrendikçe ilave edeceğim bir sözlük hazırlamaya karar verdim. Sözlüğümüzün adı da yine Sosyal Medya'dan Rahmi Vidinlioğlu, İrem ve Mat'ın önerileri ile Hermescope oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Hermes, (Yunanca ʽἙρμῆς ) Zeus ve Maia'nın oğludur. Zeus'un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır. Tanrıların en hızlısıdır. Bir de büyülü değnek taşır. Üstün nitelikleri olan Hermes, efsaneye göre daha bir günlükken ayağa kalkar, beşiğinden çıkar, kaplumbağa kabuğundan yaptığı bir liri çalıp ondan çıkan seslerle eğlenir. Çevik haberci Hermes tüm atletlerin koruyucusu olduğu gibi akıllı ve kurnaz olduğu için hırsızların, kumarbazların ve tüccarların da koruyucusudur. Liri, kavalı, notaları, astronomiyi, ölçü birimlerini ve sporu icat etmiştir.

O zaman bugün ilk olarak en baştan, yani bir teleskop aynasının yapım aşamalarından başlayalım... Daha sonra ince detaylara gireriz. Şimdilik harf sırası kullanmıyorum, zira aşamaları sırası ile yazmak istedim. Sonraki yazımda sözlük tadında A-Z şekline çeviriyor olacağım.

  • Cam: Ayna yapımı için kireç soda veya pyrax cam kullanabiliriz.
  • Alet:Cam'ı ayna haline getirmede kullanacağımız cama, dişçi alçısı veya mermer üzerine yapıştırılan cam mozaiklerden oluşan parçaya Alet diyoruz.
  • Kaba ve ince aşındırma:Ayna camına, optik bir yüzey oluşturabilecek hassasiyette, bir ‘alet’ ve çeşitli tanecik büyüklüğüne sahip aşındırıcılar yardımıyla (ScG-silisyum karbür, WAO-beyaz alüminyum oksit) şekil verilmesi sürecine aşındırma diyoruz. Bu taneciklerin büyük olanları ile yapılana Kaba aşındırma, küçük olanları ile yaplan sürece İnce aşındırma diyoruz.
  • Cilalama Lapı:Üzerine parçalar halinde optik reçine dökülmüş, yapıştırılmış, sıvanmış alete lap diyoruz.
  • Cilalama:Aşındırma sonrası Lap yardımı ile CeO2 (seryum oksit) veya Fe2O3 (demir oksit) kullanılarak aynanın parlatılması işlemine Cilalama diyoruz.
  • Biçimlendirme:Küresel bir teleskop aynasının cilalama sonrası yine cilalama lapı ile çeşitli hareketlerle parabol hale getirilmesi işlemine biçimlendirme diyoruz.
  • Sırlama (Kaplama):Optik yüzeyin yansıtıcılık kazanabilmesi için vakum ve elektrik enerjisi kullanılarak birkaç atom kalınlığında kaplanması işlemine kaplama diyoruz. Bu işlem sonrası camımızın yüzeyi evlerde bildiğimiz ayna şekline geliyor. Bu işlemi yapmak için sanayiye gitmemiz gerekiyor.

26 Ocak 2010 Salı

kanallarım tıkandı! :(

0 yorum


Bugün Saffet'in cilasına başladım. 2 gündür TOT konumunda bekliyor idi. Birbirlerine epey yapışmışlardı. 15 dakika ılık suya bastırdım. Akabinde zor da olsa ayırdım.



Ayna ve alet uyumu bence gayet iyi gözüküyordu. Zaten bir ileri geri hareketi dahi oldukça güç koşullarda yaptım. Daha önceki çalışmalarımda bu hale gelmesi için en az bi bir saat falan çalışmış idim.
Bu arada en kısa zamanda doğru dürüst bir çalışma masası edinmem gerekiyor.






20 dakika boyunca MOT (Mirror on Top) konumunda, hiç seryum oksit ilave etmeden normal hareket yaparak çalıştım.
Akabinde de TOT konumunda atomizer yardımı ile çalışabildim. Hareketlerde çok zorlandığım için 5 dakikanın sonunda çalışmayı bıraktım.




Yaklaşık 6 saat sürmesi gereken cilalamanın sonlarına doğru kanalların tıkanmasını beklerken 5 dakikalık da TOT çalışması sonucu kanallarım bu hale geldi. Neden hemencecik tıkandılar anlamadım. Bir terslik mi var acaba?

Acaba ayna-aleti ayırmak için ılık suda fazla bekletmiş olabilir miyim? Ama çalışmaya başladığımda öyle yumuşacık değildi ki lap?? Kütür kütür de değildi ama yanlardan fazlalık olan parçalar dahi koptu hatta! Anlamadım, ama anlayacağım...

24 Ocak 2010 Pazar

DRACO (EJDERHA) Takımyıldızının Mitolojik Öyküsü

4 yorum





Ejderha’nın masalı, Hesperid’lerin altın bahçeleri ve Herkül’ün görevlerinden biriyle ilgilidir. Hesperid’ler Güneş’in battığı yerin perileridir. Nyks, yani gece tanrıçası Hesperid’leri kendi kendine yaratmıştır. Bazı masallarda Zeus ve adalet tanrıçası Themis’in kızları oldukları söylenir. Başka bir masala göre dünyayı omuzlarında taşımakla görevli Atlas’ın kızlarıdır.


Hesperid’lerin başlıca görevi, tanrıların bahçesinde altın elmalara bekçilik etmektir.Yer tanrıçası Gaia, cennetin tanrıçası Hera ile baş tanrı Zeus’a evlilik hediyesi olarak verdiği bu ağaç dünyanın batı ucundaki bir bahçeye dikilmiştir. Hera altın elma bahçesini koruması için yüzlerce başa sahip bir ejderha olan Ladon’u görevlendirmiştir.


Herkül’ün görevi, bu bahçeden altın elma çalmaktır. Herkül, ağaca dolanarak altın elmaları koruyan canavarı atlatmak için bir plan yapar. Planını uygulayabilmek için bir yardımcıya gereksinimi vardır. Bunun için, Zeus’a karşı geldiği için dünyayı omuzlarında taşımakla cezalandırılmış olan Atlas’ı seçer. Herkül, Atlas’a “eğer Hesperidler’in bahçesinden biraltın elma getirirse, dünyayı bu süre içinde Atlas’ın yerine taşıyabileceğini” söyler. Atlas bu teklifi kabul eder. Herkül, bahçeye zehirli oklar fırlatarak Ladon’u öldürür ve dünyayı omuzlarında taşırken, Atlas Hesperid’lerin bahçesinden üç altın elma koparıp Herkül’e getirir.

Herkül’le konuşurken bir daha dünyanın yükünü taşımamak için mükemmel bir fırsat ele geçirdiğini düşünür. Herkül’den birkaç ay daha dünyayı taşımasını ister. Daha sonra dünyanın yükünü geri alacağını söyler. Durumun farkına varan Herkül, Atlas’tan kısa bir için dünyayı tekrar omuzlarına almasını rica eder, böylece dünyayı daha rahat taşıyabileceğini söyler. Atlas hiç şüphelenmeden bunu kabul eder ve dünyayı tekrar sırtına alır. Atlas, dünyayı tekrar sırtına aldıktan sonra Herkül kendisine teşekkür ederek oradan ayrılır. Hera, Ladon’un ölümüne çok üzülür ve kendisini kutup yıldızı yakınlarında gökyüzüne yerleştirerek onurlandırır.

Bir başka masala göre, Draco, Olympos’un genç tanrıları ile daha yaşlı tanrıları arasında evrenin sahipliğini ele geçirmek için yapılan savaşta, yaşlı tanrı Titanlarla savaşan canavarlardan biriydi. Savaşın sonuna doğru Draco, savaş tanrıçası Athena’ya karşı gelir. Athena, onu kuyruğundan yakalayıp büyük bir kuvvetle gökyüzüne fırlatır. Draco dönerek ve yalpalayarak uçar. Cennetin kubbesine çarparak, vücudu gökyüzünde düğümler haline gelir. Draco kuzey kutbuna yakın soğuk bölgelerde gökyüzüne çarptığı için, vücudundaki düğümleri çözemeden dondu. Draco gökyüzünde düğümler halinde görülmektedir.

TRT Radyo'da Gökbilim Sohbetleri III

0 yorum
Prof. Dr. Ethem Derman ile TRT Radyo'da Gökbilim Sohbetleri



 
Designed by: NewWpThemes | Converted to Blogger by Professional Blogger Templates | Contact | About