25 Mayıs 2009 Pazartesi

biR yıldız kaydı....




23-24 mayıs 2009 http://www.gökbilim.com/ Delmece Yaylası gözlem etkinliği hava muhalafeti nedeni ile ertelenince bu hafta sonu soluğu Gelibolu'da aldım...

Amacım pazar sabahı gün ağarmadan kalkıp Mars, Venüs, Jüpiter ve Uranüs'ü gözlemlemekti. Hem Yeniay sebebi ile (AY'ın tüm yüzeyinin karanlık olduğu evre) hem de Gelibolu'nun ışık kirliliğinden uzak bir bölge olması sebebi ile daha uygun bir fırsat olamazdı....

Cumartesi günü bahçe belleme, domates ekme gibi tarım ile ilgili uğraşlarla geçtiğinden pazar sabah sızıp uyanamama riskim vardı. Bu sebeple akşam gezegen gözlemlerinden o akşamlık vazgeçip, Nebula (diğer adı 'bulutsu'dur, uzayda bulunan gaz bulutsularına verilen isimdir. Yıldızlar arasında bulunan boşluklarda yer alan ve yıldızların yaydıkları ışık enerjisi ile görünür hale gelen yoğun gaz ve toz bulutları, gökadaların temel bileşenlerindendir) veya Galaksi (Gökada ya da galaksi, yerçekimi kuvvetiyle birbirine bağlı yıldızlardan, yıldızlararası gaz ve tozdan, plazmadan ve şimdilik pek anlaşılamamış karanlık maddeden oluşan sistemdir. Tipik gökadalar 10 milyon cüce gökada ile bir trilyon dev gökada arasındaki miktarlarda yıldız içerirler ve bir gökadanın içerdiği yıldızların hepsi o gökadanın kütle merkezini eksen alan yörüngelerde döner) yani DEEP SKY gözlemi yapmaya karar verdim.
Benim minik yakışıklının GoTo'su sağolsun. Henüz ilgili gök cismine tam odaklanmayı beceremediğimden AutoStar'da kayıtlı gök cisimlerinden herhangi birini gözlemlemeyi başarabilemedim. Ama yılmadım. Nasıl olsa gece uzundu. Gökyüzü de dipsiz... :)
Gözlem yaparken yapay uydularla dahi karşılaşılabiliyor. Elbet ben de birşeye rastlarım diye başladım Deep Sky'da dolanmaya.... Bu arada sitenin Kangal köpeciği de bana eşlik ediyordu.
Nebula ve Galaksi konusunda da amacıma nail olabilemedim :) Ama o gece gördüğüm bir şey vardı. Bir yıldız kaymıştı....
Halk arasında yıldız kayması olarak bilinir, ama aslında bu olayın yıldızlarla bir alakası yoktur. Güneş sistemi içerisinde sayısız gök taşı vardır. Bu göktaşlarından dünya'nın çekim alanına girenler hızla atmosfere dalarlar. Sürtünmeden dolayı ısınırlar, yanarlar ve arkalarında parlak, çizgi gibi bir iz bırakırlar. Sonunda tamamına yakını, düşüşün son anında görülen parlamayı takiben yok olurlar. İşte buna yıldız kayması diyoruz.

Yer atmosferine her yıl 15bin ton ağırlığında 200bin göktaşı düştüğü kabul ediliyor. Bu göktaşlarında yeryüzünde bulunmayan bir elemente henüz rastlanmadı.

Ülkemizde rastlanan en büyük göktaşı 25 kilogram olup Domaniç yaylasında bulunmuştur. Dünyada bilinen göktaşlarının en büyüğü ise güneybatı Afrika'da Grootfentein'de bulunan göktaşıdır ve kütlesi 80 ton kadardır.

Bugüne kadar dünyada 20 civarında insanın göktaşı isabeti nedeniyle yaralandığı tespit edilmiş. Yani uzayda, binlerce yıl boyunca, milyarlarca kilometre yol alan bir taş, atmosfere çok uygun bir açıdan girsin, yanmadan yere kadar ulaşarak gelsin kafanıza düşsün. İşte kısmet diye buna denir!

Ben de o gece teleskobumdan bir yıldızın kaymasını seyretme şansına sahip oldum ve inanışı unutmayıp kimseye söylenmeyince gerçek olacağına inanılan o dileğimi tuttum.....
35. yaş, yolun yarısından 1 gün önce böyle bir hediye... gökyüzünün deRinlerinden.... daha ne isterim???
Kangal köpeciğinin beni terketmesi ve karanlıktan tırsmam sebebi ile teleskobu toplayıp nasıl eve girdiğimi hatırlamıyorum. O gecelik o yıldız kayması bana yetmişti.... :)

1 yorum:

  1. halktan biri olarak :P bayılırım yıldız kaymasını izlemeye :) ne güzel anlatmışsın, bol yıldızlı geceler dilerim:)

    YanıtlaSil

 
Designed by: NewWpThemes | Converted to Blogger by Professional Blogger Templates | Contact | About