Herkül’ün görevlerinden biri de Nemea Aslanını öldürüp, derisini kral Eurystheos’a götürmektir. Bu aslan, Yunanistan’ın Nemea bölgesinde dehşet salan, korkunç bir hayvandır.
Herkül, bu korkunç aslanla karşılaştığında, bütün oklarını hayvana fırlatmış. Hayvanın derisi o kadar sertmiş ki, oklar parçalanıyor ama hayvana hiçbir şey olmuyormuş. Oklarının işe yaramamasına sinirlenen Herkül, eline topuzunu alıp, naralar atarak aslanı takip etmeye başlamış. Aslan bu gözü pek kahramandan korkarak iki kapısı olan bir mağaraya sığınmış. Durumu anlayan Herkül, mağaranın bir kapısını kayalarla tıkayıp, diğerinden içeri girmiş. Aslan onu görünce yelelerini kabartarak üzerine atlamış. Herkül elindeki topuzu aslanın kafasına vurmuş. Vuruşun şiddetinden topuz kırılmış ama aslan yalnızca sersemlemiş. Sonra boğuşmaya başlamışlar. Herkül, aslanı boğmayı başarmış. Derisini yüzmüş ve hiçbir okun delemediği bu deriyi giymiş ve zırh olarak kullanmış.
Aslan eski çağlarda gücün sembolüydü. M.Ö. 3000’li yıllara ait heykellerde, krallar, yanlarında şaha kalkmış bir aslanla betimlenirmiş. Bu çağlarda, önceki kutsal sembol olan Boğa yerine Aslan kullanılmaya başlanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder