24 Ocak 2010 Pazar

DRACO (EJDERHA) Takımyıldızının Mitolojik Öyküsü






Ejderha’nın masalı, Hesperid’lerin altın bahçeleri ve Herkül’ün görevlerinden biriyle ilgilidir. Hesperid’ler Güneş’in battığı yerin perileridir. Nyks, yani gece tanrıçası Hesperid’leri kendi kendine yaratmıştır. Bazı masallarda Zeus ve adalet tanrıçası Themis’in kızları oldukları söylenir. Başka bir masala göre dünyayı omuzlarında taşımakla görevli Atlas’ın kızlarıdır.


Hesperid’lerin başlıca görevi, tanrıların bahçesinde altın elmalara bekçilik etmektir.Yer tanrıçası Gaia, cennetin tanrıçası Hera ile baş tanrı Zeus’a evlilik hediyesi olarak verdiği bu ağaç dünyanın batı ucundaki bir bahçeye dikilmiştir. Hera altın elma bahçesini koruması için yüzlerce başa sahip bir ejderha olan Ladon’u görevlendirmiştir.


Herkül’ün görevi, bu bahçeden altın elma çalmaktır. Herkül, ağaca dolanarak altın elmaları koruyan canavarı atlatmak için bir plan yapar. Planını uygulayabilmek için bir yardımcıya gereksinimi vardır. Bunun için, Zeus’a karşı geldiği için dünyayı omuzlarında taşımakla cezalandırılmış olan Atlas’ı seçer. Herkül, Atlas’a “eğer Hesperidler’in bahçesinden biraltın elma getirirse, dünyayı bu süre içinde Atlas’ın yerine taşıyabileceğini” söyler. Atlas bu teklifi kabul eder. Herkül, bahçeye zehirli oklar fırlatarak Ladon’u öldürür ve dünyayı omuzlarında taşırken, Atlas Hesperid’lerin bahçesinden üç altın elma koparıp Herkül’e getirir.

Herkül’le konuşurken bir daha dünyanın yükünü taşımamak için mükemmel bir fırsat ele geçirdiğini düşünür. Herkül’den birkaç ay daha dünyayı taşımasını ister. Daha sonra dünyanın yükünü geri alacağını söyler. Durumun farkına varan Herkül, Atlas’tan kısa bir için dünyayı tekrar omuzlarına almasını rica eder, böylece dünyayı daha rahat taşıyabileceğini söyler. Atlas hiç şüphelenmeden bunu kabul eder ve dünyayı tekrar sırtına alır. Atlas, dünyayı tekrar sırtına aldıktan sonra Herkül kendisine teşekkür ederek oradan ayrılır. Hera, Ladon’un ölümüne çok üzülür ve kendisini kutup yıldızı yakınlarında gökyüzüne yerleştirerek onurlandırır.

Bir başka masala göre, Draco, Olympos’un genç tanrıları ile daha yaşlı tanrıları arasında evrenin sahipliğini ele geçirmek için yapılan savaşta, yaşlı tanrı Titanlarla savaşan canavarlardan biriydi. Savaşın sonuna doğru Draco, savaş tanrıçası Athena’ya karşı gelir. Athena, onu kuyruğundan yakalayıp büyük bir kuvvetle gökyüzüne fırlatır. Draco dönerek ve yalpalayarak uçar. Cennetin kubbesine çarparak, vücudu gökyüzünde düğümler haline gelir. Draco kuzey kutbuna yakın soğuk bölgelerde gökyüzüne çarptığı için, vücudundaki düğümleri çözemeden dondu. Draco gökyüzünde düğümler halinde görülmektedir.

4 yorum:

  1. bunu Herkül çizgi filmini izlerken de yapmışlardı =) Enteresan hikayeler...Yalnız o noktaları nası da birleştirip hikayesini yapmışlar hala anlayamıyorum

    YanıtlaSil
  2. Eskiden insanlar o yıldızların belirgin noktaları ile bir şekle ki çoğu hayvana benzetip onlara tapıolarmış, mitolojide. ilginç. e tabi o zamanlar ışık kirliliği de yok. gökyüzü ışıl ışıl :))

    YanıtlaSil
  3. =))) doğru yıldızlar daha belirgin ve net. Hep şehirler arası yolculuk yaparken gökyüzünü seyrederim. Yıldızlar ne çok görünür o zamanlar...Yıldızları bile kaçırdık şu yalan hayatlarımızdan...

    YanıtlaSil
  4. ne güzel söylemişsin :) hala aslında aydınlık yola giden karanlık mekanlar var

    YanıtlaSil

 
Designed by: NewWpThemes | Converted to Blogger by Professional Blogger Templates | Contact | About